- 2 Şubat 2018
- 80
- 825
- 153

18.yüzyılın en etkili, yaratıcı ve özgün yazarı diyebileceğimiz, asıl adı Pierre Carlette de Chamblin de Marivaux (1688-1763) olan,37 yaşındayken 1725 yılında yazdığı 'Köleler Adası''nın orijinal adı 'Arlequin Poli par L'amour' yani 'Aşkla parlayan Arlequin'. Toplumsal sınıflar arasındaki eşitsizlik, sınıf atlama, paranın insan ilişkilerindeki etkileri, kadınların ezilmesi gibi konuları, psikolojik ayrıntılar, başarılı bir diyalog örgüsüyle ele aldığı oyunlarıyla, Moliere' den sonraki en ünlü Fransız komedya ustasıdır.
Adından da anlayabileceğimiz gibi, halk arasında fısıltıyla bile söylenemeyecek şeyleri sahneleyen İtalyan geleneksel halk tiyatrosu Commedia dell'arte türü fantastik bir tiyatro oyunu. Marivaux oyunlarında genellikle aile içi komik karmaşaları sahneye taşır. Bu tarz oyunlar daha sonra Fransızca'da 'Marivaudage' olarak anılmaya başlamıştır. Commedia dell'arte karakterlerinde, karakterlerin birbirleri ile rolleri değiştirmeleri, zıtlıkları komediye dönüştürülür.
Oyun ülkemizde daha önce 19. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında, Bornova Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelendi. 5 Ocak 2018 tarihinden itibaren de İstanbul, Kadıköy'deki Moda sahnesinde izleyici ile buluşmaya başladı. Tek perde ve 80 dakika olan oyunun sahne arkasına baktığımızda, yönetmen koltuğunda Kemal Aydoğan, çeviren Ezgi Coşkun, sahne tasarımında Bengi Günay, ışık tasarımında İrfan Varlı, koreografide Yeşim Coşkun, müzikte Berkay Yiğitaslan var. Sahnede ise, Alper Baytekin (Arlequin), Aslı İnandık (Cleanthis), Buse Kara (Euphrosinc), Ekrem Yücelten (Iphicrates), Sedat Küçükay (Trivelin) oynuyor.
'Köleler Adası'nda köleler ile efendileri ıssız bir adaya düştüklerinde köleler efendi, efendiler de köle olsalardı neler yaşanabileceği grotesk bir tarzda anlatılıyor. Trivelin'in anlatımıyla Yunan esaretinden kaçan ataları adada kendilerince bir düzen kurmuşlardır. İlk başlarda kendilerine yapılan gaddarca muamelenin intikamını almak için efendilerini bedenlerinin değişik bölgelerini keserek öldürme yoluna gitmişlerdir. 20 yıl geçtikten sonra efendileri öldürmekten vazgeçip onları "düzeltmeye" karar verirler. Aynı aşağılamayı eski köleler efendilere yapacaklardır. Efendilerin kölelerine gaddarca davranışlarının nasıl insan onurunu zedelediğini anlamaları için onlara üç yıl süre verirler. Bu süre içinde istedikleri her sözü eski kölelere söyleme hakkına sahiptirler fakat ne denirse onu yapmak zorundadırlar. Süre sonunda düzeltildiklerinin anlaşılması durumunda salıverileceklerdir. İşte bu süre içinde yaramaz çocuk, içinden geldiği gibi hareket etme özlemi duyan Arlequin, eski efendisi Iphicrates'i öylesine aşağılarken, Cleanthis eski efendisi Euphrosinc'in tüm kirli çamaşırlarını anlatmakla bitiremez. Tam bitti deyip sahneden gideceğini düşünürken tekrar tekrar döner ve içini döker. Ona olan nefretini, ezikliğinin öfkesini kusar ve yalvartır. Efendilerinin ahlaksızlıklarını yüzlerine çarpar. Susma zamanı değildir artık. Kimse kendisinden olgunluk beklememelidir...
Sonu nereye mi varacaktır? Onu izleyince göreceksiniz.
İzlerken gülmemek için zor tutarken kendinizi, ironiyi de fark ettiğinizde gülmekten vazgeçiyorsunuz.
Özellikle ufak boyuyla sahnede devleşen Alper Baytekin ve müthiş tiratlarıyla Aslı İnandık izlenmeye, dinlenmeye değer.
Oyun öncesinde selfie çeken karakterlerin tiyatro salonlarından uzak durması dileği ile...